Kort Tenisi
Tenis’in geçmişi bin yıl kadar önceye dayanmaktadır. 1874'te Binbaşı Walter Clapton Wingfield, "Sphairistike" ismiyle bu oyunun patentini aldı, daha sonraları bu isim "çim tenisi" haline dönüştü. 1872'de Binbaşı Harry Gem ve Augurio Pereira'nın Leamington Spa bölgesinde kurdugu kulüp ise tarihin ilk tenis kulübü olarak bilinir. Kadın ve erkeğin aynı anda oynayabildiği nadir oyunlardan olduğu için Çim Tenisi kısa sürede popüler oldu. Sadece çim üzerinde degil her türlü yüzeyde ve kapalı alanlarda da oynandı. 1970'lerde ülkeler çim kelimesini atarak kısaca tenis demeye başlasalar bile Uluslararası Tenis Federasyonu oyunun ismini 1977 yılına kadar değiştirmedi. İngiltere Tenis Federasyonu kendine hala Çim Tenis Birligi demektedir. 20. yüzyılda Amerika ve Avusturalya’ya kadar yayılan tenis, Türkiye’de ilk olarak İngilizler tarafından oynandı.
Tenis; kadın, erkek, çocuk, yaşlı, özürlü herkese hitap edebilen, hem açık hem de kapalı alanlarda oynanabilen nadir spor dallarından biridir.
Oyunun temel mantığı, topu raket kullanarak, çizgilerle sınırlanmış alan içine bir defa sekerek veya hiç yere değmeden rakip sahanın çizgilerle belirlenmiş alana rakibinin karşılayamayacağı şekilde atabilmektir. Servise kiminle başlanacağı para atışı veya raket çevirme yöntemiyle belirlenir. Oyun, ilk servis atma hakkını kazanan oyuncunun, kendi yarı sahası dip çizgisi (baseline) arkasının sağından, rakip sahanın çaprazındaki sağ servis alanına servis atması ile başlar. Bir set 6 oyundan oluşur. Teniste, özel turnuvalar hariç, erkekler beş set, bayanlar 3 set oynar.
Tenis, vücuttaki yağların yakılmasına yardımcıdır. Enerji seviyesini arttırır ve çeviklik kazandırır. Topun takibi ile sporcuya hız kazandırır. Bacak kaslarını ve kemikleri güçlendirir. Ayrıca düzenli pratik yapma alışkanlığı kazandırırken çalışma disiplinini de geliştirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder